Genelde insanların %90'ı saç ekimi operasyonuna uygundur. Ancak donör bölgenizin yoğunluğu ve saçınızın seyrekliği operasyonu etkileyeceğinden. Bir uzman aracılığıyla operasyon öncesi resimlerinizi inceliyoruz.
Ameliyat için 2 gün yeterlidir. 1. gün saç ekimi yapılır, 2. gün yıkama uygulanır. ancak müşterilerimizin biletlerini 3 günlük almalarını tavsiye ediyoruz.
Ameliyattan sonra günlük hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz ancak hastalarımıza 1-2 gün dinlenmelerini öneriyoruz. Ayrıca bazı İş türlerinde bir süre kask veya şapka takamayabilirsiniz.
Sigara ve alkol kullanımı operasyona engel değildir ancak saç dökülmesine etkisi olduğu bilinmelidir. Başarılı bir anestezi için operasyon öncesi ve sonrası bir hafta kullanılmamalıdır.
Bazı tekniklerde saçınızı traş etmeden de ameliyat olabilirsiniz. Ancak saçların tıraş edilmesi daha fazla greft ekilmesine ve daha başarılı bir operasyon geçirmesine olanak sağlayacağı için traşlı saç ekimini öneriyoruz.
Kişiye özel bir yol izliyoruz. Uzman doktorumuz hangi tekniğin sizin için uygun olacağına operasyon öncesi karar verir ve sizi bilgilendiririz. Hatta bazen birden fazla teknik aynı anda kullanılabilir.
Başarı oranı %95'e yakın olan bu operasyon oldukça risksiz ve sağlıklıdır.
Ekilen saçların dökülmesi mümkün değildir. Operasyon sonrası garanti belgesi ile saçların %99'unun dökülmeyeceğini garanti ediyoruz.
Ameliyat öncesi lokal anestezi yapıyoruz. Yaklaşık 30 saniyelik anesteziden sonra operasyon sırasında hiçbir şey hissetmezsiniz.
Kişiye ve kullanılan tekniğe bağlı olarak operasyon süresi 6 ile 9 saat arasında sürmektedir.
Hangi ilacın operasyonu engelleyeceğini bizimle iletişime geçerek öğrenebilirsiniz.
Ekilen saçlar üçüncü ayda çıkmaya başlar ve ilk 6 ayda saçların %50'den fazlası uzar. ancak tüm saçların tamamen çıkması 1 yılı bulur.
Rinoplasti olarak da adlandırılan bu ameliyat, burnun dışının yeniden şekillendirilmesidir. Hem iskelet hem de yumuşak dokular yüz ile uyumlu ve orantılı hale getirilir.
Erkeklerde 17-18, kadınlarda 16-17 yaşlarına ulaşması beklenmelidir. Genellikle gençlere uygulansa da ameliyat için bir üst yaş sınırı yoktur.
Ameliyat teknik olarak dâhili veya harici olarak yapılabilir. Burnun durumuna ve hekimin tecrübesine göre tercih edilir. Dışarıdan yapıldığında iz kalmaz.
Yapılacak operasyonun tipine bağlı olmakla birlikte deneyimli bir uzman tarafından yapıldığında burnun durumuna göre 1-3 saat sürer.
Hasta ve hekim açısından zorluk, ciddi cerrahi kategorisine girmeyecek ameliyat türlerinden biri olmasıdır.
Hastanın cilt yapısına bağlı olarak bir miktar şişlik ve morluk olabilir ancak doğru dinlenme ile hastalar ameliyattan 2-3 gün sonra günlük işlerini yapabilirler.
Ameliyatın başarısı sadece doktor tarafından değil hasta ve yakınları tarafından da değerlendirilir. Bu nedenle operasyon öncesi hekim tarafından hastanın beklentileri tam olarak bilinmelidir. Hastanın beklentileri ile hekimin eylemleri ne kadar örtüşürse ameliyat o kadar başarılı olur.
Ameliyat öncesi, gece yarısından sonra herhangi bir şey yememeli ve içmemelidirler. Sakin ve rahat bir uyku sonrasında hastanın moralinin yüksek olması hem hastayı hem de hekimi olumlu yönde etkileyecektir. Hastanın aspirin ve alkol kullanmaması önerilir.
Yapılacak operasyona bağlı olarak aynı gün ya da ertesi gün taburcu olmanızda bir sakınca yoktur ancak operasyondan birkaç gün sonra dinlenme açısından oldukça önemlidir.
Hasta burnuna darbe almıyorsa ve burnunun dışındaki küçük metal plaka ile işe gitmesi uygunsa 2-3 gün içinde işine dönebilir. Ancak standart uygulama 7-10 gün dinlenmedir.
Göğüs protezi seçmek, kıyafet seçmek gibidir. Bu seçimde yaşam tarzınızı, vücut ölçülerinizi, istediğiniz görünümü ve vücut tipinizi bilmelisiniz. Öncelikle hangi tip ve boyutta protez kullanmak istediğinize karar vereceksiniz.
Göğüs silikonu kozmetik ve gıda endüstrisinde yaygın olarak kullanılan bir maddedir ve vücuda en kolay uyum sağlayan maddelerden biridir. Bu nedenle silikon alerjisi oldukça nadir görülen bir durumdur.
Silikon su gibi akışkan bir madde değildir ve dış yüzeyi de oldukça dayanıklıdır. Herhangi bir darbe, düşme, sıkışma ile patlamaz. Ancak bıçaklama, kurşunlanma veya trafik kazası sonucu keskin bir cisim girerse delinir, ancak bu durumda dokuda dağılmaz. Böyle bir durumda silikon implantı çıkarıp yenisini takmak gerekir.
Meme protezinin kas altı mı kas üstü mü olduğu hastanın meme dokusuna ve memenin durumuna göre belirlenir. Kas altı daha sağlıklıdır ya da üst kas daha iyidir demek doğru değildir. Meme protezinin boyutunu belirlemede etkili olan şeyler; Hastanın isteği göğüs kafesinin yapısı, kas durumu, meme dokusunun durumu, meme sarkması, deri kalınlığı ve ölçüsüdür.
Meme büyütme ameliyatlarından sonra neredeyse hiç iz kalmaz. Ancak ameliyat izinin nerede ve ne büyüklükte olacağı çok önemli bir konudur. Vücudumuzda bir kesi yapılır ve deri altına inerse kesinlikle iz vardır diyemeyiz. Fakat bu iz genellikle 1-1,5 yıl içinde ten rengini alır ve belirsizleşir.
İyi meme protezleri kullanıldığında böyle bir risk yoktur. Ameliyat sonrası ultrason ve mamografiden etkilenmez. Kolayca yapabilirsiniz. Hastanın vücut yapısına en uygun, kanserojen madde içermeyen ve kanser riski içermeyen alerjik olmayan protezler kullanılmaktadır.
Herhangi bir sorun yoksa meme protezlerinin sürekli bakıma ihtiyacı yoktur ve düzenli aralıklarla değiştirilmesi gerekmez. Ancak çok düşük bir ihtimalde protezde aşınma, yıpranma veya başka bir problem varsa meme protezi değiştirilmelidir.
Meme sadece göğse yapılan cerrahi bir işlemle büyütülür. Meme dokusuna yapılan dolgular kalıcı olmadığı için meme dokusunu ele almayı doğru bulmuyoruz. Bu nedenle meme büyütmede kas altına yerleştirilen silikonlar daha güvenlidir.
Bireylerin sağlık durumu müsait olduğu sürece meme büyütme ameliyatı için yaş sınırı yoktur. Bazen 60 yaş üstü hastalar bile meme ameliyatı yaparlar ancak genç hastalara 18 yaşından önce ameliyat olmalarını önermiyoruz.
Doğuştan gelen şekil bozuklukları veya bir memenin kaybı durumunda tek memeye de meme protezi uygulanabilir. Genellikle göğüslerin şekli aynı değildir ve biri diğerinden daha küçüktür. Ancak dışarıdan bakıldığında bu değişiklik çok belirgin değildir. Görünüşünde herhangi bir farklılık yoksa tek meme için protez uygulanır. Ancak diğer memede belli bir farklılık varsa her iki memeye de uygulanması gerekebilir.
Liposuction (yağ aldırma) bir kilo verme yöntemi değildir. Kontur düzeltme işlemidir. Boy/kilo oranı çok yüksek olan hastalarda bu uygulamayı önermiyoruz.
Hastanın vücut ağırlığının ortalama %6'sını alması idealdir. Bazen bu oran kişiden kişiye değişebilmekte ve artabilmektedir. Ancak daha büyük miktarlar ameliyat sonrası riskleri artırır.
Vücut gelişimine uygun olmadığı için 18 yaşından önce liposuction yaptırmanızı önermiyoruz.
Bölgesel fazlalık olan her bölgeye uygulanabilir.
Vücudumuzda belirli sayıda yağ hücresi vardır. Bu sayı pek değişmez. Kilo aldığımızda yağ hücreleri genişler. Hasta ameliyat edilen bölgede kilo alsa bile diğer bölgelere göre daha az yağlanma olur.
Evet, kalıcı bir yöntemdir. Hastaların dikkat etmesi gereken şey fazla kilo almamaktır. Hasta 5 kilo ve üzeri alırsa vücudu deforme olur.
Gelişen teknolojik yöntemlerle her alanda çok iyi sonuçlar alınmaktadır. Erkeklerde gıdı, kol, karın, bacak, sırt ve göğüs bölgesi en çok uyguladığımız bölgelerdir.
Diyet ve egzersize doktorunuzun önerdiği saatte başlamak ve bunu bir yaşam tarzı haline getirmek, uygulamanın sonucunu ve etkinliğini kalıcı hale getirir.
Her yaş grubundan hastamız olmakla birlikte hastalarımız çoğunlukla 20-40 yaş arasıdır.
Fiyatlandırma bölge sayısına göre belirlenir. Unutulmamalıdır ki liposuction operasyonu tam teşekküllü bir hastanede uzman doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Yüz germe ameliyatı, yaşlanma veya genetik nedenlerle insan yüzündeki deri ve kasların gevşemesi sonucu oluşan görme bozukluklarıdır. Yüz germe ameliyatları, fazla sarkan cildi alır ve yüzün daha gergin görünmesini sağlayarak size daha genç bir görünüm kazandırır.
İzsiz yüz germe ameliyatı olmak mümkün değildir. Yani neşter kullanılan her alanda iz kalmaktadır. Yüz germe ameliyatlarında iz, ameliyattan sonra kulağın ön kısmında giderek kaybolan bir iz olarak kalır. Ama bunun seni endişelendirmesine izin verme. Çünkü küçük bir makyajla bu izden kurtulabilirsiniz. Dikkatli bakmadıkça iz görünmez ve kişiyi rahatsız etmez.
Her cerrahi operasyonda olduğu gibi yüz germe estetiği ameliyatlarında da riskler vardır. Ameliyat sırasında kişide özel reaksiyonlar, alerjiler veya fizyolojik değişiklikler olabilir. Ama bunun seni korkutmasını istemiyoruz. Bugüne kadar yaptığımız yüzlerce yüz germe estetiğinde böyle bir durum yaşanmamıştır.
Sigara içenlerimiz operasyondan 10 gün önce sigara içmemelidir. Ayrıca düzenli aspirin kullanan hastalarımızın yüz germe öncesi 10 gün kullanmamalarını istiyoruz. Hatta ameliyattan 10 gün önce sadece aspirin değil kanı sulandıran tüm ilaçların kullanılmaması gerektiğini söylüyoruz.
Her cerrahi işlemde olduğu gibi 1-2 gün hafif ağrı hissedilir. Ancak ameliyat sonrası verilen ilaçlar ile bu ağrılar giderilebilir. 2 hafta sonra normal hayatınıza ve iş hayatınıza dönebilirsiniz.
Elbette ameliyattan sonra eskisinden çok daha farklı ve genç bir yüze sahip olacaksınız. Ancak bu yaşlanmanızı geciktirmez. Aslında zamanın bir süreliğine durduğunu söyleyebiliriz.
Aşırı germe veya simetri eksikliği durumlarında sıklıkla mimik kaybı gözlemlenebilir. Bu gibi durumların önüne geçebilmek için uzman bir cerrah seçmek çok önemlidir.
En rahatı genel anestezidir. Bu anestezi ile hasta ameliyattan önce sedasyon ve sedasyon yapılır ve uyandığında operasyon tamamlanmış olur. Günümüz anestezi yöntemleri oldukça güvenilir ve kaliteli bir uyanış sağlamaktadır.
Ameliyattan sonra 1 hafta yüz ve boyun korsesi kullanmak istiyoruz. Bu korse ile hasta birkaç gün sonra kendi işyerinde büro işçisi olarak çalışabilir. Kabaca şişlik azalması bir hafta içinde gerçekleşir.
Ameliyattan sonra hasta tekrar yaşlanmaya devam eder. Ancak yüz germe ameliyatı erken yaşta yapıldıysa 10-15 yıl sonra tekrar yüz germe yapılabilir. Alternatif olarak yardımcı yüz gençleştirme yöntemleri uygulanarak bu işlem geciktirilebilir veya geciktirilebilir.
Bu kişiden kişiye değişir. Ancak ameliyat sonrası talimatlar dikkatli bir şekilde takip edilirse, transfer edilen yağların neredeyse tamamı ödem azaldıktan sonra hayatta kalacaktır.
Bir plastik cerrahi, bireyin estetik görünümünü iyileştirmeyi amaçlar. Bu işlemlerin hiçbiri kilo vermenize yardımcı olmaz ancak net bir kontur hattına sahip olmanıza yardımcı olur.
Derinliği olmayan cilt bölgesinde küçük kesiler yapılır ve bu kesiler en içteki bölgelere, izlerin görülmeyeceği gizli bölgelere açılır. Ameliyat sonrası önerdiğimiz iz giderici kremler ile destekleyerek yara izini en aza indiriyoruz.
Tüm dikişler cilt altına yerleştirildiği için ameliyattan sonra alınmasına gerek yoktur.
Hastanın iş türüne bağlıdır. Ortalama 1 hafta sonra işinize dönebilirsiniz. Genelde oturduğunuz bir masa işiniz varsa, en az 3 hafta BBL yastıkları kullanmanızı öneririz.
Aksi belirtilmedikçe ameliyattan 2 gün sonra duş alabilirsiniz. Vücut korsenizi duştan sonra, kuruduktan hemen sonra tekrar giyin.
Ameliyattan sonraki gece hemşire gözetiminde hemen kısa yürüyüşlere başlayabilirsiniz. Ve lütfen ilk hafta kısa yürüyüşlere devam edin. Bu iyileşme döneminden sonra normal yürüyüşlere başlayabilir. 6. haftada tempolu yürüyüşler, hafif spor aktiviteleri, yüzme yapılabilir. Spor aktiviteleri 8. haftadan itibaren başlar.
Bu işlem sırasında gerçekleştirilen liposculpture, tedavi edilen bölgesel yağın çoğunu toplar. Bununla birlikte, orada az miktarda yağ hücresi kalacaktır. Ameliyattan sonra kilo alırsanız, kalan yağ hücreleri şişer. Kaldırılan yağ hücreleri sonsuza kadar yok olur; ancak kilo alırsanız, kalan birkaç yağ hücresi genişler.
BBL ameliyatından sonra önemli miktarda kilo kaybederseniz, kalçalarınıza aktarılan yağ hücreleri de tıpkı vücudunuzun geri kalan yağ hücreleri gibi küçülür. Bu aynı zamanda kalçalarınızın küçülmesine de neden olabilir; ancak, eskisi gibi olmayacak.
Evet. Bir aile üyesi/arkadaşınız ameliyattan sonra en az 24 saat yanınızda olsa iyi olur. Aksi takdirde İstanbulVita ekip üyeleri size içtenlikle ve profesyonelce hizmet verecektir.
Sigara, çay, kahve, kırmızı şarap gibi çeşitli renklendirici maddeler, bazı sistemik hastalıklar ve yanlış diş bakımı nedeniyle dişlerin rengi değişir.
Diş beyazlatma sonrası hastanın ağız sağlığına ve diş bakımına gösterdiği özen bu dönemi belirler.
Operasyonlarda kullanılan malzemelerin tamamı doktor tarafından hastaya uygun olarak seçilmektedir ve herhangi bir alerjik reaksiyon neredeyse hiç görülmemektedir.
Doğru doktor ve hastane ortamı ile laminelerinizi kendi dişleriniz gibi kullanabilirsiniz.
İyi bir ağız bakımı ile lamineler yıllarca sorunsuz kullanılabilir.
Porselen lamine camsı yapısından dolayı leke tutmama özelliğine sahiptir.
Metal dolguların yerini alan estetik dolgular gelişen teknoloji ile birlikte daha dayanıklı ve fonksiyonel hale gelmiştir.
Hayır, dişlerinize rutin bakım yapıldığı sürece dişte çürük veya kırık yoksa estetik dolgunun değiştirilmesine gerek yoktur.
Ful porselen kaplamalar dişe tam oturur ve yapışkanı çözülmez. Bu nedenle empressin altındaki diş dokusu plak, bakteri ve çürüklerden korunur.
Diş beyazlatma tedavisi sonrası ilk 2 hafta özen gösterilmelidir. Özellikle çay, kahve, şarap ve sigara gibi diş beyazlatıcı maddelerden kaçınılmalıdır.
Tüp mide ameliyatı; morbit obez (yani Beden Kitle İndeksi 40 kg/m²'nin üzerinde olanlar) vücut kitle indeksi 35-40 olup, obezite nedeniyle hipertansiyon, uyku apnesi, tip 2 diyabet vb. rahatsızlıkları vardır. Rahatsızlık çekenler için uygundur.
Tüp mide ameliyatı sonrası beslenme süreçleriniz bir bariatrik diyetisyen kontrolünde ilerlemelidir. Ameliyattan sonra ilk 15 gün sıvı, ikinci 15 gün püre ile beslenir. İlk aydan itibaren katı beslenmeye geçilir.
Ameliyat süresi çok fazla farklılık göstermese de yaklaşık 1 saat sürmektedir.
Ameliyattan sonra hasta 3 gece hastanede gözlem altında kalmalıdır.
Ameliyat sonrası yaşanan ağrı gaz sancısıdır. Ameliyattan sonraki 4. saatten itibaren yürümek gazdan kurtulmanıza yardımcı olacak ve ağrınız kısa sürede geçecektir.
Tüp mide ameliyatı sonrası dördüncü saate kadar hastalar kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Taburcu olduktan sonra hızla günlük hayata döndürülür.
Tüp mide ameliyatından sonra mide hacminde bir miktar artış olabilir. Ancak mide asla ameliyat öncesi hacmine dönemez. Bu büyüme korkulacak bir oranda değil.
Tüp mide ameliyatından sonra hastaların yaklaşık %95'i herhangi bir takviyeye ihtiyaç duymadan hayatlarına devam edebilirler.
Ameliyat sonrası diyet ve egzersiz programı izlenerek ilk 3 ayda %10-20 oranında kilo vermek mümkündür. Sonraki 6 ayda %30-35 kilo verilir, kalan aylarda istenilen kiloya ulaşılır.
Kişinin vücut ve cilt tipine göre sarkmalar meydana gelebilir. Ameliyat sonrası egzersizler de bu anlamda çok önemlidir. Düzenli egzersizler ile sarkmanın önüne geçmek mümkündür.