Türkçe
Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti) Nedir? | 2022 Fiyatları
Estetik Cerrahi Wednesday 9th of March 2022

Ameliyatsız göz kapağı estetiği (blefaroplasti) nedir? nasıl yapılır?

Blefaroplasti, sarkan göz kapaklarını onarma amaçlı yapılan bir ameliyat türüdür ve son yılların en popüler estetik uygulamalarının başında gelmektedir. Özellikle yaşlanmaya ve travmalara bağlı olarak ortaya çıkan sarkmalar, fizyolojik olarak düşük göz kapağı yapısına sahip olmak yine bu ameliyat ile düzeltilmektedir.

Göz çevresi ince bir deriden meydana geldiği için yaşlılık belirtilerini en hızlı şekilde ortaya çıkaran bir yapıya sahiptir. Bu belirtileri hafifletmek için geliştirilen birçok uygulama, yaşlanma karşıtı kremler vb. kısa süreli etkiler gösterip bir noktaya kadar etki etmektedirler. Uzun soluklu bir karşılık almak isteyenler için geliştirilen estetik ameliyat ile göz kapakları çok daha uzun bir süre için tedavi edilir ve çok daha genç bir form kazandırılır.

Bazı kişilerin sahip olduğu göz altı torbaları da yine yaşın ilerlemesiyle beraber derinleşerek daha da belirginleşmeye başlar bunun yanında göz çevresindeki çizgiler de daha keskin hatlara kavuşur. Tüm bunların tedavisi için birebir olan göz kapağı ameliyatı ile hastalar çok daha genç ve canlı bir görünüm elde eder ve kendilerini daha mutlu hissederler.

İyileşme ve Kalıcılık Süresi

Göz kapağı estetiğinin kalıcılığı hastanın yaşına ve fizyolojik durumuna bağlıdır. Eğer orta yaşlarda yani 35-40 yaş aralığındaysa ameliyatın ömrü uzun olacaktır ancak 45-50 gibi daha ileri yaşlardaki hastalar ilerleyen süreçlerde bu ameliyatı tekrarlamak istemektedirler.

Ameliyat sonrasında işlem yapılan bölgede şişlik ve kızarıklık meydana gelmekte ve en fazla 10 gün içerisinde azalarak yok olmaktadır. Bu süreçte bölgeye uygulanacak soğuk uygulamalar şişlik ve morarmaları büyük ölçüde hafifletecek ve ağrıları azaltacaktır. Koruma amaçlı kullanılan bandajlar ilk 3 günden sonra dikişler ise 1. haftadan sonra alınmaktadır. Ameliyattan 30 gün sonra dikiş izleri kaybolmakta ve iyileşme süreci tamamlanmaktadır. Oldukça hafif bir ameliyat olan blefaroplastiden 3 gün sonra hasta günlük hayatına dönebilir.

Göz Kapağındaki Yaşlanma Belirtileri Nedir?

Elastik bir yapıya sahip olan cilt yaşlanmayla birlikte bu özelliğini kademeli olarak kaybeder. Bunun nedenlerinden biri de yaşlanmayla beraber cildin elastikiyet özelliğini sağlayan kolajen üretiminin yavaşlamasıdır. Ciltte meydana gelen elastikiyet kaybı ilk olarak en ince deriye sahip olan göz kapaklarında ve çevresinde gözlenir. Göz kapaklarında ortaya çıkan sarkmalar ve kırışıklar kişide yorgun, cansız ve olduğundan daha yaşlı bir görünüme neden olur.

Göz Kapağındaki Yaşlanma Belirtileri Nedir?

Bu belirtilerden bazıları şu şekildedir:

  • Alt göz kapağında torbalanma ve renk değişimleri
  • Üst göz kapağında düşüklük ve görüş engeli
  • Göz kapaklarında ve çevresinde kırışıklar
  • Göz kenarlarında derin çizgiler (kaz ayağı)
  • Yorgun ve donuk bir görünüm

Göz kapaklarının bollaşması öncellikle üst göz kapağının sonrasında ise alt göz kapağının düşmesine neden olmaktadır. Bu düşüklük bazen kişilerde görüş engeline dahi engel olabilmektedir özellikle fizyolojik olarak düşük göz kapağı yapısına sahip kişiler için bu durum daha şiddetli olmaktadır.

Estetik veya fizyolojik nedenlerle blefaroplasti ameliyatına ihtiyaç duyan kişilere ihtiyaçlarına veya taleplerine göre sadece üst göz kapağı, alt göz kapağı veya ikisi birden yapılabilmektedir. Göz kapağı ameliyatı çoğunlukla kaş kaldırma, endoskopik yüz germe ameliyatları ile birlikte yapılmaktadır.

Blefaroplasti İçin Uygun Yaş Aralığı

Blefaroplasti daha çok yaşlanmaya bağlı sarkmalardan dolayı tercih edilmektedir, bundan dolayı yaş aralığı 35 yaşından itibaren başlamaktadır. Bunun dışında kendi doğal göz yapısından hoşlanmayan ve yapısal olarak düşük göz kapağına sahip kişiler ise daha erken yaşlarda bu ameliyatı yaptırmaktadırlar. Ayrıca bu ameliyat herhangi ciddi bir risk taşımadığı için hemen hemen herkes her yaşta yaptırabilir. Ameliyat sonrasında da yaşlanma devam edeceği için yaklaşık 7-8 yıl sonra hastalar bu ameliyatı tekrarlayabilirler.

Blefaroplasti sonrası hastalar daha genç, canlı bir görünüme ve sıkı bir cilde kavuşurlar. Yüz ifadeleri canlanır ve hastalar kendilerini daha mutlu ve pozitif hissederler.

Alt ve Üst Göz Kapağı Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Göz kapağı estetiği veya göz kapağı düşüklüğü ameliyatında fazla deri kesilerek çıkartılır. Ameliyat izinin belirgin olmaması için kesi kapağın katlanma çizgisinden yapılır. Böylece sonrasında herhangi bir iz kalmaz ve iyileşme çok daha kısa sürede gerçekleşir. 

Göz çevresinde konumlanan yağ yastıkçıkları yaş almayla beraber aşağıya doğru yer değiştirir. Bu durum da göz altında çökmeye ve dudak kenarlarında gülme esnasında derin çizgilere neden olmaktadır. Bundan dolayı ameliyat öncellikle yer değiştiren bu yağ yastıkçıklarının yerine asılmasıyla gerçekleşir. Bazen yağ yastıkçıklarını yerlerine geri oturtmak alt göz kapağı estetiği için yeterli olmaktadır. Eğer göz kapağının altındaki torbalanmalar ve çökmeler değişmediyse ikinci olarak blefaroplasti uygulanır.

Alt göz kapağı ameliyatında kesi hemen kirpiklerin altından yapılır. Cilt kaldırılır ve burada yer değiştiren yağ paketçikleri yerlerine yerleştirilir, fazla deri ve kas kesilerek alınır, işlem tamamlanır. Göz altı çöküklüğü ameliyat sonrasında da devam ediyorsa yağ enjeksiyonu yapılabilir.

Göz Kapak Ameliyatı Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

Göz Kapak Ameliyatı Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kanama riskini artırıcı özelliklerinden dolayı aspirin ve bazı belli başlı antibiyotiklerin işlemden en az 2 hafta önce kullanımı sonlandırılmalıdır. Yara iyileşmelerini geciktirdiği için tütün ve ürünleri, uyarıcı maddeler ve alkol tüketimi de yine kati suretle sonlandırılmalıdır. Ameliyattan sonra tedavinin devam ettiği süreç boyunca da kullanılmamalıdır. Aynı şekilde beklenmeyen etkilere neden olabileceği için bitkisel ürünler de kullanılmamalıdır.

Göz Kapak Ameliyatı Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ameliyat sonrasında hastalar çoğunlukla birkaç saat tedbir amaçlı gözlem altında tutulur ve buz uygulama yapılır. İlk günler günün her saatinde 15 dakikalık buz uygulamalar önerilir. Bu uygulamalar göz kapağını zorlamayacak ve dondurmayacak şekilde yapılmalıdır. Uyurken baş birkaç yastıkla yükseltilmeli ve kan akışı aşağıda tutulmalıdır. Yoğun efor gerektiren hareketlerden, spordan, ani hareketlerden ve aşırı sıcaktan uzak durulması tavsiye edilmektedir. İlk 2 günden sonra hasta yavaş yavaş normal hayatına dönebilir.

  • Ameliyattan sonra anesteziklerin etkisi geçer ve hafif ağrılar hissedilmeye başlanır ancak buz uygulamaları ve ağızdan alınan ağrı kesicilerle ağrı ve sızı giderilir.

Ameliyatsız Göz Kapağı (Plexr) Estetiği

Estetik cerrahideki ilerlemelerle beraber birçok operasyonda olduğu gibi göz kapağı ameliyatında da ameliyatsız tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Böylece göz çevresinde meydana gelen sarkmalar, torbalanmalar, ben, siğil vb. pürüzler oldukça basitleştirilmiş bir uygulamanın sonucunda tedavi edilerek giderilir. Hastalar operasyon sonrası iş-sosyal hayatlarına ara vermeden devam edebilirler.

Göz kapağındaki sarkmalardan şikayetçi olanlar ancak ameliyat olarak zaman kaybetmek istemeyenler veya buna zamanı olmayanlar için oldukça avantajlı bir tedavi yöntemidir. Genç yaştaki hastalar için de uygundur.

  • Kronik cilt hastalığı ve otoimmun (alerji, astım, vitiligo, sarkoidoz, graves hastalığı vb.) hastalıkları olanlar bu operasyon için uygun değildir.

Plexr Nedir?

Plexrın çalışma prensibi plazma enerjisine dayanır ve cildin en üst katmanının (epidermis) buharlaşmasını sağlar, buharlaşan epidermisin ardından kalan cilt dermiş kasılır ve fazla olan göz kapağı artıkları ameliyatsız bir şekilde uzaklaştırılmış olur. Bu sayede plexr cihazı ile alt ve üst göz kapakları ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebilir.

Klasik ameliyatla gerçekleştirilen her şey ameliyatsız blerafoplastiyle elde edinilir. Fazlalık cilt, torbalanmalar ve kırışıklıklar çok kısa seanslarla tedavi edilir.

Plexr Nasıl Uygulanır?

Plexr cihazının açığa çıkardığı enerji uygulanan bölgede hafif yanma hissine neden olmaktadır. Bu yanma hissini minimuma indirmek için işlem öncesi anestezik kremler, sedasyon veya lokal anestezik enjeksiyonlar kullanılmaktadır. Nokta nokta şeklinde uygulanan plexr ile sarkmış cilt katmanlarının ortadan kalktığı gözle görülene kadar uygulanır. Bu işlem ortalama olarak 30 ila 1 saat sürmektedir.

Plexr öncesi mutlaka işlem sonrası hastaların fotoğraflarını doktorunuzdan talep edin ve nasıl ilerlediğini kendinizde görün. Plexr uygulaması sonrası göz kapaklarınızda anlatılandan çok daha fazla kabuklanmalar ve şişme olmaktadır. Operasyonun sonucunda göz kapaklarında bir kahverengilik ortaya çıkar bu ise yaraya uygulanabilen bir fondöten ile kapatılabilmektedir.

İşlemden saatler sonra gözler şişmeye başlar bunun içinde buz uygulaması iyi bir seçenektir. Ertesi gün de şişlikte artış olabilir yine buz uygulama yapılabilir, yüz yıkanabilir ancak sıcak olmamasına dikkat edilmelidir. 3. günden itibaren şişlikler azalmaya başlar ve akabinde kabuklanmalar da artış sağlanır. Kabuklar kendiliklerinden kuruyup düşmeye başlarlar.

Tedavi Yöntemleri

Ameliyatsız bir işlem olan gözkapağı estetiğinde anestezik kremler kullanılarak bölge uyuşturulur. Kesi atılmaz, kanama meydana gelmez ve doğal olarak dikişe gerek kalmaz. Bu büyük avantajlarından dolayı hastalar tarafından oldukça rağbet gören bir uygulamadır.

Ameliyatsız Göz Kapağı Ameliyatı Avantajları

  • Genel anestezi uygulanmaz
  • Operasyon esnasında herhangi bir acı-sızı hissedilmez
  • İşlem bölgesine kesi ve dikiş uygulanmaz
  • Sonrasında pansuman gerektirmez
  • Hasta kısa süre içerisinde iyileşir ve günlük hayatına döner
  • Sarkan göz kapağının neden olduğu görme kaybı giderilir
  • Cilt sıkılaşır ve daha genç bir görünüm elde edilir

Göz kapağı ameliyatı fiyat

Blefaroplasti için kesin bir fiyat vermek çok zordur. Bu ameliyatın fiyatı kliniğe, uygulayan doktora ve muayene sürecine bağlıdır. Herhangi bir fiyat belirlenmesi için hastanın öncelikle muayene olması gerekmektedir, bazen hastanın durumuna göre başka ek operasyonlarda gerekmektedir ve bu da fiyatı dolaylı olarak değiştirmektedir. Bunların dışında hastaların sağlığı açısından doktorla birebir görüşmeleri ve güvenli bir klinikte tedavi olmaları içinde fiyat internetten edinilmemelidir.

Daha Canlı Bir Cilt İçin Uygulamalar Nelerdir

Egzersiz

Beden sağlığı için spor ne denli önemliyse aynı şey göz sağlığı için de geçelidir ve çoğunlukla göz ardı edilmektedir. Göz sağlığı için de belli başlı egzersizler vardır ve bunların düzenli uygulanması halinde göz daha canlı bir forma kavuşurken göz kapağı cildi de daha da sıkılaşacak ve dinçleşecektir.

  • Karanlık bir ortamda gözlerinizi dinlendirin
  • Yatay çizgide gözlerinizi aşağı-yukarı, sağa-sola hareket ettirin
  • Gözlerinizi bir daireyi takip eder şekilde hareket ettirin
  • Çay posasını bir tutam pamuğun içine koyarak gözünüzün üzerinde bir süre bekletin
  • Göz yoran bir işle meşgulseniz (bilgisayar başı, yayınevi, vb.) dinlendirici gözlük kullanmayı ihmal etmeyin

Kolajen

Fibroblastlar ve diğer hücreler tarafından meydana gelen kolajen özellikle cilt yapısı olmak üzere vücudumuz için oldukça önemli bir proteindir. Bağ dokuyu güçlendirmek ve vücut bütünlüğünü sağlamak temel görevleridir. Vücuttaki bağ dokunun %80’lik bölümünü oluşturan kolajenin görevleri; cilde elastikiyet, güç, sağlamlık ve canlılık vermektir. Yaşın ilerlemesiyle beraber üretimi yavaşlayan kolajen dışarıdan da takviye edilebilmektedir.

Kolajen takviyesinden önce kaybı önlemenin de belli başlı yolları vardır. Belirli beslenme prensibi edinmek, tütün ve mamüllerini kullanmamak, alkolü kullanamam veya minimumda tutmak ve düzenli spor yapmak-aktif bir yaşam edinmek de yine kolajen kaybını en aza indirgemektedir.

40 yaşından itibaren özellikle andropoz ve menopoz süreçlerinden sonra vücut kolajen üretimini artık neredeyse bırakmaktadır. Bu aşamadan sonra kolajen takviyesi yapılabilmektedir. Kolajen kullanımı yaşa ve cildin yapısına göre değişmektedir ama uzmanlar kolajenin faydalarını görebilmek için en az 3 ay düzenli kullanılmasını önermektedir. 3 aylık düzenli kullanımla beraber ciltte sıkılaşma, kırışıklıklarda azalma, cildin su tutması (hidrasyon), kolajen yoğunluğunda artış elde edilmektedir. Kolajen takviyesinin güvenli olduğu herhangi bir yan etkiye neden olmadığı gözlemlenmiştir ancak yine de geniş çaplı deneylere ihtiyaç olduğu göz ardı edilmemelidir.

Kolajen Miktarı

Kullanılan kolajenin miktarı çok önemlidir. Tavsiye edilen günlük doz; doğal kolajen-kemik tozu için 7.5 – 10 gram, hidrolize peptit kolajen için 2.5 – 5 gram arasıdır. Kullanılan kolajenin en faydalı şekilde emilebilmesi için 3000 dalton oranında moleküler ağırlığı olan düşük molekül ağırlıklı olanlarını tercih etmeliyiz. Moleküler kütle ağırlığı çok yüksek olan toz ve tablet kolajenlerin emilimi yetersiz olduğu için çok fayda etmemektedir.

Tip1 kolajen: Diğer tüm kolajen çeşitleri arasında insan bedeninde en yüksek oranda (%90) bulunan kolajen türüdür. Deri, tırnak, kemik, tendon, saç, fibröz kıkırdak ve diş oluşumunda başat rol oynamaktadır.

Tip2 kolajen: Tip 1’e oranla daha gevşek sıralanmıştır, bağ dokularda kıkırdak yapımına katkıda bulunur ve eklem sağlığını korurlar.

Tip2 kolajen: Gastrointestinal sistem, kan, kalp damarlarında ve cilde esneklik-sıkılık kazandırmak gibi birçok görevi vardır.

Sıkça Sorulan Sorular

  1. Göz kapağı estetiği nedir?
  2. Ameliyat nasıl yapılır?
  3. Yara izi kalır mı?
  4. Blefaroplasti için yaş sınırı var mı?
  5. Blefaroplasti ile göz kırışıklıkları da giderilir mi?
  6. İyileşme süreci uzun mudur?
  7. Ameliyattan sonra hemen çalışabilir miyim?
  8. Dikişler ne zaman alınır?
  9. Ameliyatın sonuçları ne zaman belirginleşir?
  10. Ameliyatsız plexr yöntemi nedir?
  11. Plexr ile kalıcı sonuçlar alınır mı?