Kaşlar yüzümüzde kusursuz estetik görünümü sağlayan en önemli bölümlerden biridir. Kaş; burun, dudak, elmacık kemikleri ile uyum içinde ise kişilerin altın oran denilen standart estetik ölçülere ulaşmalarını sağlar.
Kaşlar, saçlara oranla daha seyrek dökülme riskine sahiptir ancak bazı spesifik durumlar bu dökülmelere neden olabilir. Örneğin; ince telli, zayıf tüy yapısına sahip olmak, uzun süre aynı bölgeden kaş alımının yapılması, geçirilen bazı rahatsızlıklar (alopesi areata), hormonel bozukluklar, kozmetik ürünlerinin yoğun kullanımı, kemoterapi gibi etkenler nedenler arasında sayılabilir.
Ayrıca kalıcı makyaj işlemi ve dövmelerde kaşların köklerine zarar verip dökülmeyi hızlandıran etmenlerdir.
Yüzümüzdeki her ayrıntı çok önemlidir ama kaşların önemi görüntünün de ötesinde fonksiyonel görevler taşımaktadır.
Kaşın birincil görevlerinden biri gözü dış etken olan; ter, toz gibi unsurlardan korumaktır. Bunun yanında özellikle yaz aylarında yeryüzüne dik açılarla düşen güneş ışınlarına karşı gözlerimize şemsiye görevi görerek, korumasıdır.
Bunun yanında kaşlarımızın altındaki kaslar jest ve mimiklerimizin temelini oluşturup, sözsüz iletişimde bize ekstra avantaj sağlarlar.
Sadece kaş dökülmesi değil aynı zamanda sürekli olarak değişen güzellik algısı ve moda sektörü de kişileri kaş ekimine yönlendirir.
Örneğin eskiden ince kaş modası varken şimdilerde kalın kaş modası hakimdir, ve bu modaya uymak isteyip de kaş yapısı buna uygun olmayan kişiler için ekim işlemi çok uygundur.
Kaş ekimi işlemi saç ve sakal ekiminde olduğu gibi aynı teknikler kullanılarak yapılır. Donör bölgeden alınan kökler kaşların yoğunlukla döküldüğü bölgeye transfer edilir. Kaşlarınızın dökülmesinin üzerinde 1-2 yıl geçtikten sonra kaşlarınız hala yerine gelmiyorsa ekim yaptırabilirsiniz.
Türkiye’de kaş ekimi son yıllarda bir uzmanlık alanı halini almış ve gelişerek ilerlemiş/ilerlemektedir. Bu anlamda estetik deyince akla ilk gelen isim İstanbul Vita büyük başarılara imza atmış ve atmaktadır.
Kıl kökü nakilleri arasında en zor olan ve en itina isteyen bölge kaştır. Kaş ekiminde estetik ve doğal bir görünüm elde etmek çok önemlidir. Bundan dolayı ekilecek kıl köklerinin sayısının, açısının ve yönünün iyi hesaplanması ve kaş çizgisinin yüz ölçüsüne simetrik olması gerekmektedir.
Bunun için de estetisyen doktorun sanatsal bir görüşünün de olması gerekmektedir. Bundan dolayı kaş ekiminde kullanılan ve tavsiye edilen teknikler FUE, DHI ve Choi pen implantıdır. Bu tekniklerle en estetik ve kalıcı sonuçlar elde edilir.
Operasyon: Verici alan 1 mm boyutunda kısaltılarak gerekli sterilizasyon işlemi yapıldıktan sonra lokal anestezi uygulanarak işleme başlanır. Donör alan genellikle kaş yapısıyla uyumlu olan ensedeki en ince kıllardan seçilir, tabi ki her kişinin kaş karakteristiği farklılık gösterdiği için donör alan buna göre ayarlanır.
Donör bölgedeki kıl kökleri mikro motor tekniği ile en ince ve küçük punchlar kullanılarak ayıklanırlar. Çoklu greftler kaş yapısına uygun olmadığı için seçilen kökler arasında tekli olanlar ekilecektir. Devamında ise hazırlanan kaş bölgesine ekim için kanallar açılarak ya da kanal açmadan direkt olarak (DHI-choi kalemi) uygun açılarla ekim gerçekleştirilir
Ekim operasyonu yaklaşık olarak 2-4 saat arasında sürer. Tabi ki bu genel olarak verilen saat aralığıdır. Herkesin kaş yapısı, dökülme oranı farklılık gösterdiğinden zaman aralığı hastaya göre değişmektedir.
Kaş ekimi konusunda internette kesin bir sonuç bulmak ya da somut bir fiyata ulaşmak son derece zordur. Fiyatlar her kliniğin uzmanlık ve popüleritesine göre değiştiği gibi kişinin ihtiyacı olan greft sayısına ve hangi yöntemin uygulanacağına dayalı nedenlere göre değişmektedir.
Ayrıntılı bilgi almak ve uzmanlarla birebir görüşmek adına klinikleri doğrudan aramanız sizin için çok daha avantajlı olacaktır.
Kaş ekimi genel olarak ciddi komplikasyonlara neden olmayan basit bir operasyondur. Ancak işlem sonrasında iyileşmenin hızlı tamamlanması ve herhangi bir aksilik oluşmaması için bakım sürecinde dikkat edilmesi gerekenler şu şekildedir.
Eğer Kaş ekimi için hazır değilseniz, kaşlarınız için uygulayabileceğiniz başka yöntemler de var.
Microblading 3 boyutlu kaş tekniği size; doğal kaştan ayırt edilemeyecek derecede düzgün, gerçek ve yoğun kaşlar sağlar. Sadece 1-2 saat süren işlem sonrasında günlük hayatınıza dönebilirsiniz. Kullanılan materyaller tamamiyle doğal, organik bazlı ürünlerdir. Bu nedenle işlem sonrası yeni kaşlarınızı gerçeğinden ayırt edebilmek oldukça zordur.
Saç dökülmesi kadar can sıkan bir başka durumda kirpik dökülmesidir. Ve bu durum gerçekleştiğinde akıllara gelen sorular; ‘Kirpik dökülmesi normal mi?’, ‘Kirpik dökülmesi için hangi doktora gidilir?’, ‘Kirpik dökülmesi kanser belirtisi midir?’ vb. şeklindedir.
Tıp dilinde Madarosis olarak isimlendirilen kirpik dökülmesi çeşitli hastalıklara işaret edebileceği gibi mevsim geçişlerinden ve kullanılan kozmetik ürünlerinden ve doğal süreklilik gereği vadesini dolduran kirpiklerin dökülerek yerini yeni kirpiklere bırakmasından da kaynaklanıyor olabilir.
Kirpiklerimiz estetik olarak fiziksel görünüşümüzde çok önemli bir işleve sahip olsalar da bunu yanında daha önemli olan görevleri arasında gözleri dış maddelerden, güneş ışığından ve tozlardan korumaktır diyebiliriz.
Alopesi Areata: Bir diğer deyişle saçkıran hastalığı vücutta saçların dökülmesine neden olduğu gibi kaş ve kirpik dökülmesine de neden olabilmektedir.
Troid hastalıkları: Troid bezlerinin daha hızlı veya daha yavaş çalışması, belli bir dengede olmaması kirpiklerin dökülmesine neden olabilmektedir.
Trikotillomani: Saç yolma hastalığı; kişilerin stres altındayken veya sonrasında, irade dışı bir şekilde çoğunlukla saçlar olmak üzere vücuttaki tüm kılları yolma işlemidir. Bu şekilde kendini rahatlatmaya çalışan kişi deşarj olsa da sonrasında ciddi birçok hatalığa da kapı açmış olur.
Bu hastaların sahip olduğu bir takım psikolojik rahatsızlıklar şu şekildedir:
Trikotillomani kadınlarda daha sık görülmekle beraber özellikle ergenlik çağında semptomlar belirginleşmeye başlar.
Kirpik ekimi, alt ve üst olmak üzere göz kapağındaki ikili tarafa uygulanabilen bir yöntemdir. Ancak alt kirpiklerin ekiminden sonra bakımı ve iyileşme süreci üst kirpiklere göre daha zordur. Son derece meşakkatli olmasından dolayı insanlar genellikle alt kirpiğe ekim yapmayı tercih etmemektedir.
Kirpik ekiminden sonra ekim yapılan bölgede kabuklanma ve geçici kızarma görülebilir. Bu da bütün ekim işlemlerinden sonra gerçekleşen son derece olağan bir durumdur.
Kirpik ekimi operasyonu tamamlandıktan sonra ekilen köklerin tutunması ve gerçek kirpiklerle aynı forma ulaşması için ortalama 4-6 ay geçmeli ve bu süreç sabırla beklenmelidir.
Tıpkı saç ve sakal ekiminde olduğu gibi kirpik ekiminde de şok dökülme gerçekleşir. İlk 1-2 aylık süreçte kirpikler aniden hızlı bir şekilde dökülür bu durum gerçekleştiğinde hastanın telaşlanması ve sakin kalması gerekmektedir.
Dökülenler ekilen kıllardır ve köklerden yeni kaşlar çıkacaktır. Bu süreç içinde doktorun çizdiği tedavi sürecine odaklanmak ve kirpiklere gerekli bakımı uygulamak gerekmektedir. İyileşme süreci 9 ay ile 1 yıl arasında bir süre içinde gerçekleşecektir.
Göz vücuttaki en hassas organdır, birçok sinirin bu noktadan geçmesinden dolayı gözler herhangi bir hastalığa karşı daha yüksek riskle karşı karşıyadır. Bundan dolayı kirpik ekimi öncesinde derinlemesine bir muayene hayati önem taşır. Örn; enfeksiyon, arpacık, göz tansiyonu gibi hastalığa sahip kişilerde bu işlem kesinlikle gerçekleştirilemez.
Kirpik ekimi çok zor bir işlem olmasından dolayı hastalar bir miktar acı hissedeceklerdir, anestezi ile bölge uyuşturulsa da göz kırpma refleksi irade dışında gerçekleştiğinden bu da operasyonu zorlaştıran nedenler arasındadır.
İpek kirpik; ekim işleminin aksine kirpiklerin uzunluğunu ve yoğunluğunu artıran ipek balı geçici kirpik uygulamasıdır.
Takma ipek kirpikler üst kapaktaki kirpiklere özel yapıştırıcılar ile tek tek eklenir. Kişilerin göz yapısına ve kirpiklerinin formuna en uygun olacak şekilde tasarlanan kirpiklerin uzunluğu ve kalınlığı ayarlanır. Ortalama 1 ila 1,5 saat süren uygulama sonucunda hayali kurulan yoğun ve kıvrımlı kirpikler elde edilir.
İpek kirpik bakımı oldukça basittir. Kirpikler her ay 1’er 2’şer dökülürler ve yerlerini yeni kirpikler alır. Aylık bakımlarda dökülen kirpiklerin yerine yenileri takviye edilerek boşalan alan yeni kirpiklerle korunur.
Yaklaşık olarak 90 günlük ömrü olan kirpikler vaktini doldurduktan sonra bu işlemi tekrarlayabilirsiniz. Göz dokusuna hiçbir zararı olmayan kirpikler, banyo veya makyaj ile zarar görmez ve bir süre boyunca kalıcılığını korur.
Bimatoprost oftalmik solüsyon-Lumigan göz sıvısında meydana gelen bozulmaları onarmak, dengeye oturtmak ve kaybettiği değerleri geri kazandırmak için geliştirlen bir göz solüsyonudur. Lumigan’ın diğer bir görevi de kirpik büyümesini engelleyen Hipotrikoz adlı rahatsızlığı olan kişilerde kirpiklerin yoğunluğunu, rengini ve uzunluğunu tedavi etmek için kulanılır.
Lumigan medikal bir solüsyon olduğu için bir takım yan etkilere neden olabilir:
Yukarıda tanıtılan ve sunulan opsiyonların her biri sağlığı doğrudan ilgilendiren konular olduğu için uzmana danışmadan kullanılmaması veya uygulanmaması çok önemlidir.
İstanbulvita olarak sunduğumuz hizmetlerden önce en önemlisinin hastalarımızın sağlığı olduğunun bilincinde olarak hareket ediyoruz. Bizimle güvenli ellerdesiniz.